1 ANİME 1 ZÜLAL

Erased: An Anime for Everyone | Anime, Manga anime, Anime images

Gelin en başa dönelim!

”Anime” Japon çizgi filmlerine verilen addır. Peki gerçekten çizgi film midir? Bir çoğunuz kesinlikle çizgi film diyebilir ama olayın boyutu inanın çok farklı. 20. yüzyıl başlarında Japon film yapımcılarının Batı’daki animasyon tekniklerini öğrenmesiyle başlamıştır, Amerika’da çok büyük bütçeler ve oyuncularla film ve dizi çekilirken Japonya maalesef bundan mahrumdu ama anime bu boşluğu tamamlamaya yetecekti hem daha düşük bütçeli hem de ilgi çekiciydi. 1970’li yıllara geldiğimizde ise ”manga” çizimleri Japonya’da oldukça popüler olmuş ve çizimlerin çoğu animasyonlarda kullanılmıştı.

Gelelim anime ve çizgi film farklarına: Çizgi filmler çocuklara hitap eder ve konular oldukça basittir, anime ise bir çizim sanatıdır ve her yaştan insana hitap eder özellikle konu bakımından çocukların izleyemeyeceği unsurlar içerir bunlar doğaüstü güçler, şiddet, cinsellik, gibi. Tabi bütün animeler bu konular ile işlenmez okul, yemek, duygusal, dram konulu bir çok anime mevcut hangisi ilginizi çekiyorsa onu izleyebilirsiniz 🙂

Küçük bir bilgilendirme yaptıktan sonra bu akşam bitirdiğim ”ERASED” animesini size anlatmak istiyorum. Anime izlemeye yeni başlamış biri olarak profesyonel yorumlar yapamayacağım için öncelikle beni idare etmenizi istiyorum umarım dikkatinizi çekebilirim 🙂

29 yaşındaki karakterimiz Satoru Fujinuma bir pizzacıda çalışan sıradan bir gençtir ve hayali mangaka olmaktır ama tüm bu sıradanlıklara rağmen sıradan olmayan bir şey vardır; ”Uyanış” Satoru kötü olaylar yaşanmadan bunları görme yetisine sahiptir ve olayların gidişatını değiştirebiliyordur. Bir gün annesinin öldürülmesiyle uyanış yaşar ve 1988’e geri döner. Annesinin ona yıllardır hatırlatmadığı sınıf arkadaşlarının ölümünü hatırlar ve onları kurtarabilmek için geçmiş ve gelecek arasında bir köprü kurarak olayları değiştirmeye çalışır.

Bu muhteşem anime 1 sezon ve 12 bölüm, sizi sıkmadan gayet güzel bir şekilde akıyor izlediğiniz zaman sanki siz de tüm olayların içine dahil oluyor ve Satoru gibi düşünmeye başlıyorsunuz ancak hesaba katmadığınız bir nokta var. Eğer izlerseniz size nasıl ters köşe yapıldığını görebilirsiniz özellikle son bölümler beni en çok etkileyen bölümlerdi umarım izler ve beğenirsiniz kendinize çok iyi bakın! 🙂

3 FİLM 1 ZÜLAL

Hayatınız boyunca hatırladığınız ya da en sıkıldığınız anlarda milyon kere izleseniz bile hadi bir kez daha izleyeyim dediğiniz filmler vardır. Elbette benim de böyle bir listem var henüz çok film olmasa da üç tanesini buraya yazmak istedim belki bu zor günlerde sizin de içinize dokunur ve severek izlersiniz 🙂

k100QkpX3ZesdQ8CGkTAr4krnr3

Çingeneler zamanı benim için bu listedeki en özel film çünkü yanlış hatırlamıyorsam izlediğim ilk filmdi. O zamanlar çok küçük olduğum için çoğu olayı anlamasam da bana hissettirdiklerini çok iyi hatırlıyorum. Emir Kusturica’nın yönetmenliğini yaptığı bu film telekinetik güçlere sahip olan Perhan’ın dramatik hayatını anlatıyor, çok fazla detay vererek büyüyü bozmak istemiyorum çünkü bazen bir film hakkında ne kadar çok şey okursam merak duygum o kadar kayboluyor 🙂 Bu film hakkında eklemek istediğim son şey Goran Bregovic’in muhteşem müzikleri, sadece Ederlezi değil Kustino Oro,Talijanska,Tango… Hepsi kulaklarımıza ve ruhumuza bir şölen yaşatıp bizi farklı dünyalara sürüklüyor. Umarım bu güzel film sizin de kalbinize dokunur.  🙂

 

schindlerin-listesi-schindlers-list

Kalbe dokunmak demişken Schindler’in Listesi benim kalbime dokunmakla kalmayıp film boyunca kalbimi söküp attı. Bu filmi izleyenler aslında ne demek istediğimi anlamıştır, spoiler vermemek için kalbimi söken sahnelerden bahsetmeyeceğim. Film gerçek bir hikayeden uyarlama ve yönetmeni Steven Spielberg. 2.Dünya savaşında bir fabrika kurup 1100 Yahudiyi burada çalıştırıp kurtaran Oskar Schindler’in hikayesini anlatıyor. Bu filmi ilk kez lise dönemlerimin sonunda izlemiştim ve bu kadar geç keşfettiğim için kendime kızmıştım. Filmi ilk izlediğimde üç saat nasıl sıkılmadığımı ve ilk defa bir filmi bu kadar ruhen ve bedenen hissettiğime çok şaşırmıştım. Dilerim ki bu film sizde de aynı duyguları uyandırır…

Before-Sunrise-630x910

Ve son film Gün Doğmadan Önce, romantik film kategorisinde benim için en farklı olanıdır ve aslında bir üçlemedir. Filmin yönetmenliğini Richard Linklater yapıyor (Boyhood filmini de şiddetle tavsiye ederim). İlk filmi izledikten sonra Before Sunset ve Before Midnight’ı izlemeyi de unutmayın, çiftimiz Celine ve Jesse bir tren yolculuğunda tanışırlar ve  Viyana’da sabaha kadar vakit geçirip birbirlerine sorular sorarak, bazen felsefe hakkında konuşarak birbirlerini tanır ve aşık olurlar. Film hakkında en sevdiğim kısım sürekli konuşmaları ve sadece iki kişiye odaklanılması, onlar birbirine sorular sordukça siz de durup kendi içinizde o soruların cevaplarını veriyorsunuz. İlk tanışma heyecanını ve biri hakkında sonsuz merak duygusunu bana çok fazla hissettirdi, işin içine tarih kokan Viyana sokakları girdiğinde ise kendimi tamamen bu filmin içinde buldum. Umarım bu film kötü günlerde yüzümüze  biraz olsun sıcak bir gülümseme kondurabilir 🙂 kendinize her zamankinden daha iyi bakmanız dileğimle ❤